26 Şubat 2011 Cumartesi

Schuster'e Açık Mektup...

Sarı Melek diye lanse ettiler seni Beşiktaş taraftarına. İlk geldiğin günü hatırlıyorum da hücum futbolu oynayacağız göze hoş gelen bir Beşiktaş izleteceğiz diyerekten girdin olaya. Sana güvendik inandık fakat bu güven ve inanç karşılığında senden tek bir şey bekledik; göze hoş gelen bir futbol. Kendi adıma konuşmak gerekirse 15 yıl şampiyonluk görmeyen bir takımı desteklediğimden dolayı 2-3 yıl şampiyonluk görmeden yaşamak pek de koymazdı bana açıkçası ama işte diyorum ya senden sadece “Göze hoş gelen bir futbol bekledim ben kaybetsen dahi”. Neyse ben buralara pek değinmeyeceğim beni tanıyan bilir zaten teknik taktik detaylı muhabbetlerden nefret eden bir insanım sonuçta onu yapacak onlarca yüzlerce hatta milyonlarca Beşiktaş’lı var piyasada.

Benim takıldığım bir nokta var. İlk olarak Kiev ile Şeref Bey’de oynanan ilk maç sonrası yaptığın “beğenmeyen gelmesin evinde otursun” açıklaması –bu açıklamanın böyle olmadığına daha ağır olduğuna dair iddialar var.  Sana forumlarda körü körüne inananlar var böyle nasıl desem küme de düşsek Schuster ile düşelim lafı ile karşımıza gelen bir kitle var.

Şimdi  hocam öncelikle burası Beşiktaş. Zamanında bizim pek muhterem olmayan başkanımız “paf takımla çıkıyoruz” açıklamasını yapıp sözünü yemişti. Şimdi sen Mete Düren’in “Ferrari kesinlikle affedilmeyecektir” açıklamasına rağmen (gerçi Mete Düren diyorsa kesin tersi çıkıyor o da ayrı konu) bu adamı ilk 11 olarak sahaya çıkarırsan işte orda dur derler adama.

Kiev maçı sonrası yaptığın “beğenmeyen gelmesin” açıklamasına gelirsek bunu kimse söyleyemez , sonuçta Beşiktaş varsa var oldukça bu taraftar da bu takımın peşinden gelecektir. Evet tepki koymak ya da oyuncu veya hoca ıslıklamak doğru değil bunu bizde biliyoruz ama bildiğimiz bir şey daha var bu takım 22.haftada lige havlu atmış,  Uefa Kupası hedefi ile çıkılan bir yolda ilk turda elenmiş ve elinde sadece Türkiye Kupası kalmıştır. Bize çıkıp mantıklı bir açıklama yap hoca. 1960 futbolu rakipler kapanıyor sert oynuyorlar bahaneleri ile gelme.

Son söz olarak Schuster’e güvenenlerin bana neden güvendiklerini bi söylesinler biz de bilelim. Benim takıldığım noktalar bunlar yoksa onu almış bunu oynatmamış bunu kesmiş gibi detayları zaten beceremiyorum ben. Ama senin hakkında olumsuz düşüncelerim var bunlarıda inkar edemem. Birkaç kelam ederek bitireceğim. Biraz duygusal yerlerden gireceğim olaya okuyanda çıkıp “ne çok biliyorsun kardeşim” diyebilir ama kimin ne düşündüğü şu saaten sonra umrumda değil.

Denizli şampiyonluk maçında sırf pazubandı takmak için İbrahim Üzülmez’i oyuna alan adamdır Schuster oyuncusunu basının önüne atar, Lucescu paltosunu topçusunun omzuna...
Schuster'in saha içinde kaybeden olmasının sebebi futbol değil, hayat görüşüdür
daha kısacık Beşiktaş kariyerinde bile Beşiktaş'a "insan" kaybettirmiştir, kaptan kaybettirmiştir
Schuster 11 yıllık kaptanının sözleşmesini yırtan adamdır, Denizli şampiyonluk maçında sırf pazubandı takmak için oyuna alan adamdır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder