29 Aralık 2010 Çarşamba

Formayı Çıkarın Çıplak Oynayın...

Beşiktaş Basket Takımı bugün Beşiktaş formasına Arma'sına ihanet etmiştir.. Evet paralarını alamadıkları doğru ve bu yüzden herkes onları haklı gördü ama paralarını alamıyorlar diye üstlerindeki Kutsal Formaya ihanet etmeye kimsenin hakkı yok. Sizin alacağınız 3-5 kuruş Beşiktaş'tan değerli değil.

Hafta içinde yapılan paramızı alamıyoruz açıklamasından sonra maçı protesto etmek nedir. Bunun bir açıklaması varmıdır. Evet paranızı alamadığınız doğru ama bu takımda 1sene boyunca para alamayan Hentbolcularıdamı örnek almadınız.

Şu an bunları yazıyoruz çiziyoruz ve ne yazık ki haklıyız. Eğer birazcık onurunuz gururunuz şerefiniz varsa hiç gelmeyin İstanbula. O forma'yı hiçbiriniz haketmiyorsunuz...
 
Yarın yapılacak şey çok basit aslında.

Kulüp toplayacak oyunları gelin bakalım kardeşim senin ne kadar alacağın var şu kadar alın kardeşim paranızı dicek paraları verdikten sonrada ek olarak "şimdi bu kapıdan çıkın bir dahada Beşiktaş'ın kapısından içeri girmeyin" diyecek. hiçbiriniz Beşiktaş'tan daha büyük değilsiniz.
.. 
 
Önce parayı hakedin sonra boykot yapın hakkınız yok o parayı almaya.
adam gibi oynamayacaksanız da defolun gidin! Cevher,Ogilvy,Ignerski, Bekir hepiniz.

8 Aralık 2010 Çarşamba

Vikiliks Oley Oley Oley...

VİKİLİKS
Geçenlerde Hakan abi ile otururken bi anda "lan vikiliks'i duydunmu" dedi. O ne abi dedim bilmediğim için -bi an radyonun resimlisi- demesinden korktum. Bazı belgeler varmış onları ortaya çıkarıyomuş falan diye kabaca bi anlattıkdan sonra eve gidince netten bi bakarım vardır herhalde bi mantıklı açıklaması diye eve doğru yöneldim.

 Meğerse bütün dünya vikilis çılgınlığı ile çalkalanıryormuş ve benim bundan daha yeni haberim oluyordu. -Not: haydarpaşanın yandığınıda bi sonraki gün öğrenmiştim şaşılcak bi durum değil yani-. Neyse konu dağılmasın netten bi baktım falan ve klasik Türk yaklaşımı "amerikanın oyunu bunlar abi" yorumları ile karşılaştım. Bütün kirli çamaşırları ortayamı ne çıkarıyomuş galiba anlamadım bende ama baya eğlenceli birşeye benziyor.

Okurken bi ara Sarkozy ile ilgili birşeyler çıktı falan diye gördüm ama şu an ne dediler tam hatırlamıyorum. Bizim başbakan içinde bi yerde 8tanemi ne hesabı var demişler sonra muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu bunları koz olarak kullanırken başbakan Tayyip Erdoğan resmen atar yapmış Kılıçdaroğluna. Yayınlanan o kadar belgeden sonra acaba bizimde kenarda köşede bi yanlışımız varmı diye kendi kendime söylenirken sol tarafımdan bir işaret "amerikanın işi gücü yok senin yanlışınla ilgilencek" diye söylendi.
Neyse fazla bilgi sahibi olmadığımız için detaya inemiyorum. Ama zaman içerisinde bu vikilis olayı dahada ayyuka çıkar bizde nedir ne değildir öğreniriz. Ama bildiğim birşey varki Türkiye'nin şu 2003'den sonrası için (Akp hükümeti zamanında) çıkarılcak belgeler devam ederse veya Başbakan yada Muhalefet ile ilgili iddaalar ortaya atılırsa çarşı karışır hemşerim.

not: vikiliksin Beşiktaş'ın yeni transferi olduğunu sanan fenerlilerede şunu söylüyorum; Babamın bir sözü vardır "insanda 2gram beyin olursa böyle mala bağlamaz" diye. demekki o bile yok abi.

6 Aralık 2010 Pazartesi

bursa Sorunsalı.

Olmayan Rakibin Olmayan Düşmanlığı...
Bugün İstanbul ciddi bir sınav verdi. Ama bu sınav ne bir lider'i ağırlamak nede bilmemnerenin reisicumhurunu karşılama tören idi. Süper ligde Beşiktaş ile -sözüm ona büyük takım- bursa arasındaki maç şu an ülkenin gündeminde önemli bir yer tutmuş durumda. 7 yıldır stadımıza gelemeyen bursa bu sezon gelmek istiyordu. Aslında bizim duruşumuz belli idi. Beşiktaş taraftarı bursaya gitmeden onlar buraya gelemezdi. Ama ne hikmetse bir türlü iki takımın ligdeki ilk maçı bursada oynanmıyordu. Bu sene gelicekler diye bir haber çıktı. Kaldi ki biz hafta başından başlayıp çarşambaya kadar zaten Sami Yen modunda çıkamamaıştık tam o moddan çıktık ve bu haber düştü heryere. Bursalılar asıcaz kesicez nidaları ile maça hazırlanırken bizim tarafdanda bilet alacaklarını falan söylüyorlardı. Aslında yaptıkları Beşiktaş üzerinden prim yapmaktı ki biz biliyoruzki "bursa bize ne dost ne düşman nede rakip olabilir. fasulyeyide nimetten sayıcaksak işimiz var abi."

Gün içinde bir çok olay yaşanmış bunlardan fazla haberimiz olmadı stad içinde karşılıklı söz düellosundan sonra bi anda koltukları kırmaya başladılar. Ama bunu kimse görmemiş olacakki maç sonrası Büyük Beşiktaş Taraftarına "katil" "cani" gibi yakıştırmalar yapılmış hatta bazıları dahada ileri gidip "terörist" yakıştırmasını yapmış. Anlayamadığımız konu şu ; Beşiktaş taraftarı'nın kale bile almadığı daha doğrusu bursanın kendi kendine gelin güvey olmasından doğan bu sorunu başka bir deyişle fasulye olmalarına rağmen kendilerini nimetten sayan bursalılara yaptıklarımız bütün ülkeye dert olmuş. Asi Ruh belgeselinde Ayhan Abi (Ankaralı Ayhan) çok açık bir dille açıklıyor aslında bir çok şeyi. "Bize saldırmayan insana asla saldırmadık saldırmayız ama her zaman nevs-i müdafa hakkımızda vardır" diye anlatıyordu Beşiktaş Taraftarı'nın tutumunu.

Şimdi Beşiktaş'a Beşiktaş'lıya bu şekilde ağır ithamlarda bulunan basın'a bursaspOr taraftarına ve internette yazan çizen insanlara şunu söylüyorum;Beşiktaş taraftarı bir gruba yada bir topluluğa bir saldırıda yada eylemde bulunuyorsa bu kişi yada grup bunu zaten haketmiştir. Kaldı ki biz bursayı zaten rakip olarak görmüyoruz adamlar kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar sağolsun bizim halkımızda fasulyeyi nimetten sayıyor. İşte fasulyeyi nimetten sayarsak böyle olur. He yaşananlar iyimi hayır değil hoş olaylar değil ama yine yeni yeniden söylüyoruz üstüne basa basa ;Beşiktaş taraftarı bir gruba yada bir topluluğa bir saldırıda yada eylemde bulunuyorsa bu kişi yada grup bunu zaten haketmiştir...

3 Aralık 2010 Cuma

Daha Beter olduğunuz günleride göreceğiz.

Şimdi kanalları geçerken habertürk'de "Türkiye'nin Nabzı" diye bir programda "cimbom ruhunu arıyor"diye bi tartışma içine girmişler. o kadar çok olumsuz durumdan bahsettiler ve içimden şu sözler geçti sadece. "BETER OLUN" 8-0'ı şerefsiz şampiyonlukları unutmayan daha doğrusu yaşayan bir nesil'den duyan birisi olarak gerçek düşmanın sen olduğunu ve "beter olucak" birisinin varsa onunda sen olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yok...

GÜCENME...

30 Kasım 2010 Salı

Bir Derbi'nin ardından...





Bayadır yazamıyorduk malumunuz vizeler falan vardı bitirdik şimdi 17 ocak gününe kadar boş olmakla beraber "şimdi onlar düşünsün" mantığı ile hareket ediyor ve sadece matematikten kaldığımı en azından gidişatın o yönde olduğunu belirtmek istiyorum.

 Vizeler bitti falan ama konu o değil. -yıldızdan taksime kadaaaaaaaaaaaaaaar- neyse konuyu fazlada lakayıtlaştırmadan yazalım. Malum samiyen yıkılıcaktı -samiyen yıkılsın toplu konut yapılsın- neyse cem kendine gel. Bizde dedik son kez bi görelim bi hatıra da bize kalsın falan ayağına gittik. Aslında inanırmısınız bilmem ama hiç kazanacağımıza dair bir umut yoktu içimde ve son güne kadar gitme taraftarıda değildim. Derken çalan bir telefon ve o arada geçen ve beni tanıyan bi çok kişinin bildiği klasik sahne derken yanımdaki dostlara ""ee yarın kaçta gidiyoruz" diye yapılan bi girişten sonra maç sabahı 12 gibi semte gelindi. Daha sonra kahvaltı falan derken zaman geçirmecenin akabinde gitmeden son bi yemek ve ver elini ASY.

Biraz meşakatli yollardan gidiş sokaklarda yapılan gereksiz daha doğrusu istem dışı delikanlılıklar (detay isteyen varsa özelden gelsin) derken sonunda girişe ulaştık. Giriş demeye 1903şahit gerek oda ayrı bi konu. Hani inşaatlar olur ya yada şantiyeler böyle hafiften ormanı andırır uçurumvari bi yanı vardır falan işte aynen öyle bi yerden girmeye çalıştı 1160'ı biletli biletsizleri bilmiyorum ama şu var elinde herhangi bir organizasyon bileti olanın bile rahat gireceği hatta bileti olmayanın bile girdiği bi stad. (pardon stad'dı olacaktı orasıda kalmadı artık)

Maçın teknik detayına girmeye gerek yok çünkü teknik detayı tartışcak vakit bulamadık hala "yıldızdan taksime kadaaaaaaar" dolaşıyoruz oda ayrı bir konu. O stada en son gittiğimde deplasman tribünü numaralı tarafındaydı görülen o ki baya bi değişmiş iyide olmuş hani. Veni Vidi Vici derler ya hani işte onu yaptık bizde ve aramızdaki konuşmalarda "en son kim koydu" yada "o stadda en son kim'e yenildin" gibi nağmeler ile hatırlanacak orası bizim için.

Son söz olarak Soner Sarıkabadayı'ya seslenmek istiyorum. Arkadaş şarkının bu şekilde bi dönüşüme uğrayacağını ve bir çok Beşiktaş'lının şarkını unutum "yıldızdan taksime kadaaaaaaaar" diye girişler yapacağını bilseydin bu şarkıyı yazarmıydın.

20 Kasım 2010 Cumartesi

Çile Kartalım Çile...

Kısa bi ara dedik ama Beşiktaş ne ara vericek zaman bırakıyor nede düşünmeden geçebilcek bi an. He fenamı olurdu bugün buraya takım şöyle iyiydi böyle güzeldi diye yazsak başlığımızı ""yıldızdan taksime kadaaaaaaaaaaaaaaaarrr"" diye yazsak vs.vs.vs. 
Şimdi ilk olarak Dayı'dan başlayalım. Schuster'e bir başka güveniyordum ben aslında hani ne bileyim adam'ın duruşu falan güven veriyordu ama bugün kaybedilen 2puan'ın sorumlusu öncelikle Schuster'dir. sonuçta elinde Bobo'dan başka forvet yokken senin fatih tekke'yi sırf kendi ego'n uğruna kadroya almamanın bi açıklaması yok. bura senin babanın çiftliği derler adama. Schuster'in değişikliklerine gelince yapıcak bişey yok abi guti cezalı bobo sakat yusuf sakat falan derken mecbur erhan'a kalıyor falan. ama yok abi bugün bence ilk suç Schuster Dayı'nın.

diğer suçlulara gelince en başta holosko geliyor zaten. yıllar önce bize geldiğinde -o güne lanet okuyorum artık- bu adam Beşiktaş'ı şampiyonluğa taşır diyorduk ama şimdi bu adam bizi şampiyonlukdan ediyor. kısaca Beşiktaş çağ atlamışken hala holosko Beşiktaş forması ile devam ediyor futbol hayatına.

tabata mesela. adam verilen paranın altında eziliyor abi klasik cümle ama durum bu yani. olmuyor olmuyor olmuyor söyleyecekde fazla söz yok zaten.

toraman mesela o adamdan stoper olmayacağını biliyoruz hepimiz dimi bunda hemfikiriz. o yediğimiz ilk golde adam bunun üstüne geliyor bu geri geri gidiyor lan vur indir gör kartını ya. bok var fair play'cilik oynuyosun.

takımda forvet yok mevzusuna geleceğim yine. tabatanın sağ açık nobrenin ön libero quaresma'nın forvet oynadığı bir maç izledik ilk yarıda. el oğlu atar gider derlerdi ya harbi öyle. o kaçan 2gol'den sonra halama dönüp bak futbolun acı kuralıdır "atamayana atarlar" demeye kalmadan 2yi yedik ama Q7 olmayınca üretkenlik adına bişeyde olmuyor olan pozisyonlarıda zaten tabata ile holosko kaçırıyordu. hani hep diyoruz ya "pascal ruhlu forvet" diye işte öyle biri lazım bize -sahada kanını akıtıcak cinsten-

Gökhan sana gelince heryerde şerefsizdin konyaya gelmişsin ama yine aynı değişen bişey yok. ziya doğan sana gelince azıcık delikanlı olsaydında takımına ayağa kalkmalarını söyleseydin -bak maçı bırak ver demiyorum ERKEK gibi oynasanız yeterdi-

neyse olan oldu şu saaten sonra konuşca bişey yok sözüm ona HAYAT DEVAM EDİYOR

14 Kasım 2010 Pazar

Kısa bi ara...

Başlık kendini belli ediyor aslında. Vizeler başlıyor bayram'ın bitiminde onlara çalışmak lazım sıkıntı olur yoksa ciddi anlamda. Şu sıralar radikal kararlar veriyorum hayatımda aslında ama bunları alenen belirtmeye gerek yok şimdilik.

Sağlıcakla kal ey sevgili okur. Sana şimdiden İyi Bayramlar. Vizeler sonrası açığı kapatırız konular uzun zaten yazıcak çok şey var.

30 Ekim 2010 Cumartesi

The Answer...



40 Yıl boyunca düşünsem bu adam'ın Beşiktaş'ıma geleceğine ihtimal vermezdim ama o adam 3*4gün sonra Kutsal Topraklara iniş yapıcak ve akabinde Parke'ye renk katıcak. Uzun bi hikaye idi bu adamın Türkiye serüveni. Bi gün girdim forza'ya "Iverson'a teklif yapılsın haberi" ile karşılaştım ve doğrusunu söylemek gerekirse hadi lan o kadar da değil dedim. Ama zaman ilerledikçe haberlerler yazılmaya çizilmeye devam etti ve ciddi boyutlara ulaştı. Ama hala kendi kendime "cem uçma lan Allen Iverson'dan bahsediyoruz olum" diyordum. taa ki ntvspor'da çıkan son dk haberini görene kadar. 

Neyse geldi gitti dönemini fazla uzatmaya gerek yok herkes zaten yeterince hatta gereğinden fazlasıyla biliyordu olanı biteni. Allen Iverson Beşiktaş'da idi. Uğruna sabahladığım küçükken bana ve bi çoğumuza basketbol'u sevdiren The Answer Beşiktaş'ta. İnsana şaka bi hatta bi rüya gibi geliyor uyanmak istemiyor insan.

Dün akşam saatlerinde kesinleşen transferden sonra şöyle bi bakındım internete forumlara falan bakmaz olaydım arkadaş ya. Quaresma ve Guti'yi aldığımızda yapılan o aptalca holiganizim dolu yorumlar devam ediyor. Lan Iverson'a kötü diyen adamı Allah çarpar ya. Adam yaşlıymış diyolar antu'da (Damir Mrsiç kaç yaşında diye sorarlar adama). Karıya kıza düşkünmüş,içkisi kumarı varmış gece hayatı çok fazlaymış. Lan sanki adamla bi ömür beraberdiniz ya. Nba'da MVP ödülü alan bi adam'ı bile kötülüyoruz bok atıyoruz ya harbiden bravo bize.

Neyse biz Iverson'u keyfini çıkaralım. Adam 3*5güne gelicek akabinde Akatlar renklilerle dolucak. Sadece benim 20den fazla arkadaşım ""kankaaaaaa biletini alırım ben gidelim lan şu adamı izlemeye ıverson olm boru değil""dedi. Şimdi sıra Beşiktaş taraftarında. Dün forza'da nasıl tribüne çağıralım diye düşünüyordu taraftar. Benim nacizhane görüşüm bütün salonun MVP MVP MVP diye çağırmasından yana ama şuda fena olmazdı hani .. 
Allen Allen Allen Iverson fenerın anasını Allen Iverson

20 Ekim 2010 Çarşamba

Dom Dom Kurşunu...



Şimdi kendi kendinize ""ne alaka lan"" diye söylenebilirsiniz. Malum Domates fiyatları uçmuş durumda pazarda 6lirandan aşşagıya domates bulmak imkansız. Ulan ne oldu da bu domates bu kadar pahalı oldu onu bilmiyorum zaten onu bilsek bi şekilde fiyatları aşşağıya çekmek için bir şeyler yapardık. Ben yazar geçerim aga.

Evde oturuyorum internete bakınıyorum haberleri falan okuyorum falan derken acıktım akabinde canım tavuk döner çekti. Evde de kimse yoktu dedim gidiyim dönerciye. Her zaman gittiğim dönerciye gittim selam verdim falan derken hiç sormadan getirir Adem Abim sağolsun. Tam döneri yemeye başlıyorum bide baktım ana domates yok içinde. Domates olmadan sofraya bile oturmayan ben döner'in içinde domates'i göremeyince direk sordum abiii domates nerde diye hay sormaz olaydım dedim sonra kendi kendime. Abi bi başladı anlatmaya yok domates şöyle pahalı kilosu 8lira oldu falan benimde iştahım kaçtı resmen.

Neydi domates diye soranlara kısa yoldan karın doyurmak için bire bir dediğim lan hiç bisey yapamıyosan ekmek arası domates koy ye dediğim 5*6 tane erkeğin bi araya toplandığı ve ne yiyelim olum diye konuşmalara başlandıgında direk akla gelen MENEMEN denen ismi garip yemeğin Altın malzemesi idi. Tavuk Döner'in İskender'in vazgeçilmez aparatıydı vs.vs.vs. Ama şimdi öyle bi hale gelmişizki ""insanların bütün bir pazar alışverişini bitirdiği paraya sadece 1kilo domates alınıyor"" Zaten hormonlu olan domates arkadaş tanesi 250gram nerdeyse yani kabaca 4tane domates 8lira yapıyor.

Neyse fazla uzatıp canınızı canımızı sıkmıyorum zaten iyice kötü durumdayız.

16 Ekim 2010 Cumartesi

Varsın Olsun Üstümüzden Gitmesin Keder...

ya ne diyimki abi. bi hoca düşün ki bi kaleci kazanayım derken 2 kalecisini birden kaybedicek. Maç kadrosunda bobo-nobre ikilisini görünce kendi kendime iyi baskılı oynayacağız erkenden bu maç kopar dedim. akabinde 6dk saldıran takımımız 7.dakikada gol yedi. akabinde saldırdık ve yoktan var ettik falan gol geldi.

Anlayamadığım konu şu Hakan formsuz ve çok kötü bi dönem geçiriyor. Belli bi süre şu adamı oynatma hocam yoksa iki kalecimizdende olacağız. Tabata iyi oynadığı bir maçda yaptığı bir aptallık ve amatörlük yüzünden sarı gördü. Kendini yere atmana ne gerek vardı tabata.

İkinci yarı başlıyor yine ilk yarıda old. gibi saldırıyoruz 6dk ve 7.dakikada gol yiyoruz hobaaaa gel şimdi çıkar bu golü şimdi derken dünyada bence yeri olmayan bi taktik yüzünden 3.golü yiyoruz. Hakan bence 2goldede hatalı ama ne kızıyorum nede küfrediyorum. Çünkü kendime yakıştıramıyorum Beşiktaş'ın oyuncusuna küfretmeyi. Tabi skor 3*1 olunca hurrraa saldırıyoruz ve akabinde 4e 5e gidicek bir maç olacak ama atamıyolar falan. Akabiden 80*90 arası bi baskı varki o baskı maçın genelinde olsa bu maç kopardı zaten. 10dakikada kaçan akıl almaz goller derken Fabian çıkıyor sahneye yine 3*2 oluyo ve ayrıldığımız mekan'ın dışından takip ediyoruz maçı. Önce nobre yada holosko hatırlamıyorum ama arka arkaya kacan goller ki o holosko'nun kaçırdığı gol'e akıl sır erdiremiyorum. Akabinde düdük çalıyor ve maç bitiyor inönü'de şey pardon Fi Yapı İnönü stadında kaybettiğimiz 2.maç olarak kayıtlara geçiyor.

Son söz olarak Holosko'nun su takıma sağladığı katkıdan daha fazlasını  hasta yatağımdan sağlarım.

15 Ekim 2010 Cuma

Orjinal Kitap Bizim Neyimize

Okullar açıldı malumdur şimdi kitap derdimiz var. Bundan önceki senelerde ortaokul lise falan kitaba para vermezdik ""devlet babamızın"" kıyağı işte. Gecen sene kitaba uzun bi aradan sonra para vermek gerekdi baya sıkıntılı bir dönem geçirmiştik 300lirayı bulan kitaplar son anda karar verilen korsan kitap alma sorunsalı derken akmar'da yaşanan bi dünya sıkıntı vs.vs.vs.

Bu senede sene aynı sorunlarla başladı. 7tane ders var bu derslere bide kitap lazım tabi. Allahtan 3yada4derse kitap alıcakmışız.Sürekli kulakdan dolma bilgilerle bişeyler duyuyoruz. İşte bazıları diyoki ""kankaaa hoca orjinal kitap olmayanı geçirmiyomuş"" ve akabinde sende elimiz mahkum abi napalım diyosun. O ara başka birisi kanına giriyo ""ya olm s.et orjinal kitabı falan alırız akmar'dan beyazıt'dan"" Bu kadar farklı ve değişik yollardan birisini seçmek zorundayız tabi.

Doğal olarak 2.söyleneni seçiyoruz evden alınan parayla kitap arasındaki para arasında hafifi bide fark oluyor genelde ama şöylede bi durum var;ya 1.duyum doğruysa... O zamanda çok sevdiğim bi çin atasözü'nü kullanırım kendi kendime ""g.te giren şemsiye açılmaz.
Şimdi yarın gidip akmardan kitaplarımızı alıyoruz yada beyazıt'tan. Akabindede pazartesi gidiyoruz dersimize. Gazamız mübarek olsun demekten başka çaremiz yok. Rastgele...

14 Ekim 2010 Perşembe

Hasretinle Yandı Gönlüm Saldır Beşiktaş...

Şu lanet olası milli maç arası sonunda bitti. Cumartesi günü sahne alıyor Alemin Kralı...

11 Ekim 2010 Pazartesi

Hayırlı Olsun...

Yeni Eğitim Öğretim Yılı başlamış bulunmakta sevgiliokur. İlk haftanın vermiş olduğu boşluk bu hafta yerini derse bırakmış bulunmaktadır. Neyse fazla bişey olmadı zaten bugün ekonomi dersi vardı şey pardon ekonomi değil economics.

Gazamız Mübarek Olsun

9 Ekim 2010 Cumartesi

Otobüslerdeki Şu Yer Verme Olayı

Toplum olarak genellıkle Otobus kullanan bı ulkeyız. Bunu nerdenmı cıkardın dıye sorarsanız omrunun buyuk bı cogunlugunu 11ÜS'de heba etmıs bırısı olarak yazıyorum. Aksam olmustur kısılık olarak gunun butun yorgunluguyla sıraya dogru ılerlerken uskudar semalarında(o sırakı uskudar'dan cengelkoy'e kadar gıder)ıcımde bı dusunce sureklı ""lan oturunca kafayı koycam uyuycam yer falan vermıycem"" o amacla 2.otobusu beklerım buyuk cogunlukla bınerım otobuse ve oturcak bı yer bulurum.

Tam kafamı koymusumdur cama -her ne kadar cam temız olmasada- lan olm aksam yıkarsın saclarını dıyıp yolculuk baslamaktadır. Arada bı acarım gozlerımı fazla yaslı olmamakla beraber bırılerı muhakkak bıner otobuse dusunurum kendı kendıme ne yapsak hacı dıye. O ara sureklı bı ıgneleme vardır otobus ıcınde bırbırını tanımayan ınsanlar arasında ""bızım zamanımızda boylemıydı her gordugumuzu buyuge yer verırdık"" gıbısınden baslar konusmlara. Yerinden kalkarsın yer verırsın o ınsana ama bı tesekkur bıle etmez bıde ustune azarlar senı hatta bazılar oturmazlar ""o işin esprisi kaçtı daha bana yer versen ne olur"" diye lan canıma mınnet benımde tamam ne halın varsa gör o zaman.

Velasıl kelam butun bu yasananlardan sonra yer vermek ıstegı kalmıyo ıcımden sevgılıokur. He bu arada bıde bu cepten facebook olayı varya ona bayıldım lan. Otobuste zaman gecırmeye bırebir ya muzık dınlemenın bıle pabucunu dama atmıs durumda su an. 

Neyse gecenın 12si fazla uzatmayalım daha sonra daha ınsancıl saatlerde daha uzun yazılarla rahatsız ederım ben sızı

Milli Maç Üzerine...

Sımdı sevgılı okur dun mac vardı bılıyosun. Mac oncesı 7tane Beşiktaşlının Mıllı Takım'a cagrılmasına bı yandan sevınırken bı yandanda uzuldum hanı sakatlanır falan dıye. Soranlara ""Mıllı Takımımda Beşiktaş"" dıyorum o yuzden olsa gerek.

Mac oncesı kadroları gordugum zaman dırek aklıma su geldı.
1)Kendı Takmında gercek mevkısı olan SAĞBEK'de oynayamana bır adam neden SOLBEK'de ilk11 baslar.Ulkede adam kalmasa Sabriyi oynatmam arkadas. Neymıs hızlıymıs lan o zaman Usaın Bolt gelsın oynasın..
2)Hocanın daha once bırakın ızlemeyı boyle bı oyuncunun adını bıle duydugunu sanmadıgım ÖZER HURMACI neden ilk11de sahaya cıkar ve boylesıne tarıhı bır macda MİLLİ OLUR...
3)Daha evlenelı 1ay olmayan bı adamın yerıne su an Ülkenin en formda kalecısı olan CENK neden oynamaz.
4)Servet'ı 1000le Ömer Erdoğan'ı 500le carpa kapasıtesıne sahıp bır İ.TORAMAN neden oynamaz..

ve daha bı cok yanlıs var kaldıkı bu kadroyu Hıddınk'ın yaptıgını sanmıyorum ben ve bu konuda yanlız olmadıgımıda bılıyorum. Hıddınk zekı adamdır vesselam. Fatıg Terım'ın kendı egoları yuzunden soguttu bı mıllı takımı sımdıde onun devamı olarak gelen Oguz Cetın kaldıgı yerden devam edıyor İMPARATOR!!!'un. Olan Beşiktaş'sız gecen bir haftamıza oldu. Bundan sonra mıllı maclar benım ıcın Beşiktaş'ımdan ayrı kalacagım 1haftadan oteye gıdemez buda ayrı konu.

Son soz olarak 11tane adam ıcınden sahada olan 1 Beşiktaş'lının sakatlanmasıda harbı ya cenabetlık yada nazardır. Gozu Olanın Gozu cıksın arkadas.

Ben Geldım...

Eveeeet bı blogda bız acalım dedık. Iyımı yaptık kotumu yaptık bılmıyoruz bunu zaman gosterıcek. Her turlu konu olacaktır Sıyaset dısında. kendımden tutun da Beşiktaş'ıma kadar her turlu guncel konu burda olur. Hadı esen kalın